Eğitim alanında yaptığı çalışmalarla Ardahan kamuoyunun dikkatini çeken Ardahan Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Celil Ünlü, 1992 yılında yaşanan Hocalı soykırımı ile ilgili mesaj yayınladı.
Hocalı soykırımını kınıyoruz unutmadık, unutturmayacağız diyen Başkan Ünlü, şu mesajları verdi:
Uzun yıllardır içimde hep bir yara olarak kalan başta HOCALI Soykırımı, Bosna Hersek deki soykırım, Halepçe de yaşanan katliamlar, Kıbrıs da ki soykırımlar ve Osmanlı Coğrafyasında ki tarihi bağlarımızın olduğu birçok soykırım, hep içimi açıtmış ve ben de her yıl dönümlerinde bu acıları hep anmışımdır.
Bundan 100 yıl önce nasıl ki Ardahan ve Kars çevresinde bize soykırım uyguladıysalar aynı şekilde 1992 yılında bu sefer torunları tarafından Azerbaycan da ki kardeşlerimiz katledilmişlerdir.
Burada özellikle Ardahan’ın işgal dönemlerinde köyümüze girmek isteyen Ermeni Çetelerine karşı kahramanca savaşan rahmetli iki dedemin bir tanesinin Ermeniler tarafından tarlalar da yakılarak acımasızca öldürüldüğünü de belirtmek isterim.
Bundan sadece yüz yıl önce bölgemizde halkımızı ahırlara koyup diri diri yakanlar, kundak da ki çocuklarımızı süngülerine takıp havaya kaldıranlar, hamile kadınlarımızın karnında ki çocuğu dahi öldürenler 1992’de bir kez daha ortaya çıkmışlardır. Hata hiç utanmadan bir Ermeni Doktor kitabında 7 Azeri Türk çocuğunu canlı canlı kafatasında ki deriyi nasıl yüzdüğünü anlatmış ve bundan da hiç rahatsız olmadığını anlatmıştır.
24 ve 26 Şubat 1992 tarihleri arasında ki HOCALI Soykırımını ise yeni yetişen gençlerimize anlatmak ve şehit edilen kardeşlerimizi anmak için bu yazıyı kaleme alarak tarihe karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirmek boynumuzun borcudur.
HOCALI Katliamının emrini bizzat eski Ermenistan Cumhurbaşkanı olan Serj Sarkisyan vermiş olup, iki gün içinde genç yaşlı kadın çocuk sivil demeden 613 kardeşimizi katletmişlerdir.
Ermeni güçleri, 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubat’a bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında, Azeri resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 sakini öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.
Fakat söylemeden de geçemeyeceğim bütün dünya bilsin ki ne Türkiye eski Türkiye nede Azerbaycan eski Azerbaycan’dır. Bu iki Devlet de artık bölgemiz de iki büyük askeri güç olup, Ordularımız elbet bu gibi olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı askeri güçleri ile önlemler alacaklardır.
Yüce Rabbimizden ölmeden önce bize Yukarı Karabağ’ın da Vatan topraklarına katılacağı günleri de göstermesini niyaz ederiz.
Biz Ardahanlılar olarak, Hocalıdaki ve Yukarı Karabağ da ki bu insanlık dışı katliamın acısını her zaman yüreğimizde hissediyor, Azerbaycanlı kardeşlerimizin acılarını paylaşıyoruz.
Türkiye ve Azerbaycan halkı, iki devlet bir millet olup tek bir milletin fertleri olarak hüzünde ve sevinçte bir olmaya, birlikte olmaya devam edecek, kardeşliğimiz ilelebet sürecektir. Hocalı soykırımını kınıyoruz Unutmadık, unutturmayacağız. Saygılarımla.”